İnsan varlığının 3 temel yapısı vardır:
- Fiziksel (Çevre, Beden, Enerji)
- Astral (Akıl, Zeka, Ego)
- Ruhsal (Kişisel, Kolektif, Evrensel)
İnceden inceye bedenimizin, yani akıl, zeka ve egonun, diğer bir tanımla astral bedenimizin nasıl çalıştığını bilmek kendinizi tanımanın esasını teşkil eder. Hayatta seçimler yaparken bu incelikli vücudun hangi taraflarını kullanacağımıza karar vermemiz için her seviyenin farklı yapısını tanımakta fayda var...
AKIL: Tepkiseldir...
Akıl, çabucak karar vermenize ve bazen bir şeyleri düşünmeksizin yapmanıza ya da söylemenize neden olur. Akıl beş duyudan verileri toplar ve bunları sınıflandırır. Uyarıların yorumlandığı yer kontrol merkezidir ve burada çevreye ilişkin ham veriler işlenir. Akıl, duyguları, hisleri ve anıları üretir. Bu verilerden bazıları hızlı mantığı kullanarak işlenir ve akıl, verilecek tepkinin ne olacağına karar verir. Söz gelimi, eliniz kazayla ocaktaki sıcak bir şeye dokunduğunda, sinir sisteminiz bu veriyi işler ve düşünmeye fırsat bırakmaksızın elinizi sıcaktan çekmeniz için komut verir. Bu tepki her ocağın yanına yaklaştığınızda sizin yanmanızı önler. Zaman zaman aklın ürettiği tepkiler kullanışlı olmazlar. Birçok insan dar yerlerde olduğu takdirde panikler. Bu aklın, belki çocukluğa ait bir korkudan belki de dar yerlerle ilgili geçmişteki bir olumsuz yaşantıdan edindiği bir tepkidir. Akıl, veriyi sinir sisteminden alır ve söz konusu yeri dar bir yer olarak yorumlar. Sonra da tıpkı bir bilgisayar gibi, küçük yerlerle ilgili tecrübelerin olduğu dosyaları, yani bilinçaltını gözden geçirir. Eğer olumsuz bir anıyla karşılaşırsa, doğrudan ilgili beden kimyasallarını serbest bırakır ve zekanın bu durumu incelemesine ve bir tepki seçmesine fırsat bırakmaksızın korku tepkisini tetikler.
ZİHİN: Düşüncelidir...
Zeka, seçenekleri dikkatlice tartarak ve düşünceli bir tutum içinde tepki vermeyi olanaklı kılacak şekilde kişinin bir durumun içinden çıkmasına yardımcı olur. Zeka bir durumu gözlemler, ayrımını yapar ve bir eyleme karar verir. Zeka aracılığıyla anlayış kazanabilirsiniz. Zeka, bir sonuca ulaşmadan önce genellikle zihinsel artı ve eksiler listesini çıkarır ve bu şekilde yavaş mantığı kullanır. Malesef listeler genelde "Samskara" adı verilen geçmiş izlenimlere dayanmaktadır. Bunlar, geçmişten şu ana taşıdığınız incelenmemiş enerji kalıplarıdır. Sağlıksız yeme alışkanlıkları, mükemmelliyetçilik ya da maddiyatçılık hep bu düşünceleri incelenmemiş olarak bırakmaktan kaynaklanabilir. Meditasyon kişisel geçmişten ya da genetik yaradılıştan kaynaklanan eski kalıpları silkeleyebilir ve bunun sonucu olarak geçmişten gelen ve zekanın bir parçası haline gelen bu enerji blokajlarını açığa çıkartır. Dar bir yerde korkuya kapılma örneğine geri dönecek olursak, zeka küçük yerlerde hiçbir tehlike olmadığını fark edebilir. Zeka derin nefesler alarak ve “Sakin ve rahatım” şeklindeki olumlamalarla korku tepkisinin yerine başka bir tepki oluşturabilir. Zeka yeni bir tepki oluşturmak üzere aklı yeniden eğitmeye yardımcı olabilir.
EGO: Ben Odaklıdır...
Ego, başkaları ya da kendiniz tarafından nasıl algılandığınıza dayanarak seçimler yapmanıza neden olur ve gerçek özünüzle bağlantı kurmanıza engel olabilir. Ego, konumunuz ve varlıklarınız da dahil olmak üzere, kim olduğunuza dair bağlandığınız betimleme katmanlarını içerir. “Ben kimim?” sorusunu sorduğunuzda, “Anneyim, kız evladım, kız kardeşim, hayvanseverim, ve vejeteryanım.” cevaplarını verebilirsiniz. Asansöre binerken, ego size atletik biri olduğunuzu hatırlatarak merdivenleri kullanmanızı teşvik edebilir. Bugün kendinizi kim olduğunuza dair ne şekilde tanımladığınıza ilişkin sözcükler kullanırsınız. Unutmayın ki, size anne diyen bir çocuğunuz olmadan önce de siz sizdiniz. Bu tanımlama sözcükleri sürekli değişir. Ne zaman bu katmanları bir bir soyarsanız, özünüz (gerçek benliğiniz)—ya da ruhunuz—gün ışığına çıkar. İnceden inceye vücudunuzun nasıl çalıştığını anlamak, her durumda aklın, zekanın ya da egonun çeşitli yönlerini ifade etmek için bir seçeneğinizin olduğunu fark etmenizi sağlar. Hayatınızda neyi ekip biçmek istiyorsunuz? Zekayı geliştirmek aklın tepkiselliğine gem vurmaya yardımcı olabilir ve egoyu susturmak ruhun gün ışığına çıkmasına izin verebilir. Bu da sizi gerçek benliğinize ait bir seviyeden faaliyet göstermeye yakınlaştırır.
